
Türkiye’de 2006 yılının son aylarında internet içeriğinin regülasyonunun nasıl yapılması gerektiği konusu gündemi meşgul etmiştir. Özellikle çocuk pornografisine ilişkin kamuoyunda artan tepkiler nedeniyle siyasî irade bu konuda acilen önlem alınmasını talep etmiş, bu nedenle 13.12.2006 ve 20.12.2006 tarihlerinde Ulaştırma Bakanlığında internette içerik düzenlemelerine yönelik bir yasa tasarısı hazırlanması amacıyla toplantılar yapılmıştır. Toplantılarda çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarını temsilen yer alan katılımcılar tarafından;
• Mevcut düzenlemelerin yeterli olduğu ve yeni bir kanuna gerek olmadığı,
• İçerik olduğu için düzenleme görevinin sadece Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na (RTÜK) verilmesi gerektiği,
•Konu internet olduğu ve büyük ölçüde internet erişim sağlayıcılarla ilgili olduğu için düzenleme görevinin sadece Telekomünikasyon Kurumu’na (TK) verilmesi gerektiği ve
• RTÜK ve TK arasında konunun düzenlenmesine ilişkin görev paylaşımı yapılması gerektiği gibi alternatif görüşler ortaya atılmıştır.
Daha sonra konu ile ilgili olarak Ulaştırma Bakanlığı tarafından hazırlanan ve 12.02.2007 tarihinde Başbakanlığa gönderilen “Elektronik Ortamda İşlenen Suçların Önlenmesi ile 2559 ve 2937 Sayılı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın adı değiştirilerek kanunlaştırılmıştır.
23/05/2007 tarihli ve 26530 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 04/05/2007 tarihli ve 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” ile daha önce genel hükümlere göre düzenlenmekte olan bazı internet sitelerine erişimin engellenmesi hususu özel bir kanun ile düzenlenmiştir. Kanunun amacı; içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usûlleri düzenlemek olarak ifade edilmiştir. Bu kanunun uygulanmasından sorumlu kuruluş TK bünyesindeki Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) olarak belirlenmiştir.Erişimin engellenmesine gerekçe teşkil edecek olan suçlar;
Kanunun 8 inci Maddesine göre şu şekildedir:
a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
1) İntihara yönlendirme (madde 84),
2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
5) Müstehcenlik (madde 226),
6) Fuhuş (madde 227) ve
7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228) suçları ile
b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
İçeriğin Yayından Çıkarılması
Kanunun 9’uncu maddesinde İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden gerçek ve tüzel kişiler ile kurum ve kuruluşlar, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması hâlinde yer sağlayıcısına başvurarak uyarı yöntemi ile içeriğin yayından çıkarılmasını isteyebileceği gibi doğrudan sulh ceza hâkimine başvurarak içeriğe erişimin engellenmesini de istemesi mümkündür.
İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talepleri, içerik ve/veya yer sağlayıcısı tarafından en geç yirmi dört saat içinde cevaplandırılır. İnternet ortamında yapılan yayın içeriği nedeniyle kişilik hakları ihlal edilenlerin talepleri doğrultusunda hâkim bu maddede belirtilen kapsamda erişimin engellenmesine karar verebilir.
Erişimin Engellenmesi
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 8. maddesinde belirtilen katalog suçlar kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararları, kararı veren hâkim, mahkeme veya Cumhuriyet Savcısı tarafından işlemin yapılması amacıyla Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına iletilmektedir.
Karar Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı tarafından yerine getirilir.
Ayrıca anılan Kanunun 8. maddesinde sayılan suçların oluşması durumunda ilgili içerik veya yer sağlayıcının yurtdışında olması durumunda Başkanlıkça re’sen erişimin engellenmesi yapılabilmekte; müstehcenlik, çocukların cinsel istismarı suçları ve fuhuş suçlarının oluşması ve içerik veya yer sağlayıcının yurt içinde bulunması durumunda yine Başkanlıkça re’sen erişimin engellenmesi yapılıp mahkeme onayına sunulmaktadır. 5651 sayılı Kanunda yapılan 6518 ve 6527 sayılı Kanunla yapılan değişikliklerle birlikte 9-A maddesinde saylan özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi durumunda da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde başkanlıkça re’sen erişimin engellenmesi yapılıp mahkeme onayına sunulmaktadır. Yukarıda sayılan durumlar dışında İnternette yayınlanan içeriğe erişimin engellenmesi ile ilgili kararlar 5651 sayılı Kanun’un 6/A maddesi gereği erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilmesi gerekmekte olup, bu tür karar ve talepler ile ilgili olarak Başkanlığın herhangi bir görev ve yetkisi bulunmamaktadır.